İngilizce Sıkılmadan Nasıl Öğrenilir?

Artık hepimiz biliyoruz ki ingilizce öğrenmek şart. Neden şartmış diyenler olabilir. Onları öncelikle bu sayfaya yönlendirmek istiyorum :) Eğer ingilizce öğrenmek istiyorsanız tüm bildiklerinizi unutmanız gerekiyor ncelikle. İlk okulda, lisede hatta çoğu üniversitede yeterli seviyede ingilizce eğitimi verilememektedir malesef. Hep yarım yamalak anlatımlar, ezber sorular ve cevaplar... Bu yüzden en iyi öğreticinin kendiniz olduğunu kabul edip, en iyi şekilde anlamak için kendinizi hazırlamalısınız. "İngilizce öğrenirken bıkıyorum" ya da ingilizce çalışırken çok sıkılıyorum" diyor çoğu arkadaşımız. Her zaman söylerim yine söylüyorum. Öğrenme işi kendinizde başlar. Siz isterseniz yaparsınız, kuşku duyarsanız, "off yapmasam mı?" , "pff sonra mı çalışsam?" derseniz. Ciddi anlamda başarılı olmanız imkansız. İsteyin öncelikle. Düzene girmeye çalışın. Tabi ki çok kolay bir şey değil bazılarımız için birden bire bir çalışma temposuna girmek, düzenli olarak tekrar yapmak, bıkmadan aynı şeylere bakmak. Ancak alışacaksınız, alışmalısınız.

sıkılmadan ingilizce öğrenmek

Sıkılma konusuna gelince. İngilizceden sıkılmamanız için öyle eğlenceli şeyler var ki. Bulmasını, araştırmasını bilmelisiniz yalnızca. İngilizce kursuna gidecekseniz, en sıradışı kursu bulmaya çalışın. Eğitimlerine iyi bakın, sorun soruşturun, dersler eğlenceli mi? verilen soru ve ödevler sıradan mı? sadece ezberci bir eğitim mi? Örneğin ben lisedeyken gittiğim ingilizce kursu öyle güzeldi ki, keşke insanların derdi sadece para olmasa da, insanları eğitmek için daha çok çaba sarf etmek olsa. Derslerde oyunlar oynar, ingilizce sohbetler eder, hiç ama hiç sıkılmazdık. Zevkle giderdik ki ben hayatımda hiç bir kursa ve dershaneye böyle şevkle gitmemiştim. Çok çok iyi kitapları yoktu. Çok özel bir eğitimleri yoktu. Yurt dışına da göndermiyorlardı. Ancak orda çalışma mantığını kavradım, asıl kavramanın dershanede değil de kendi başına çalışırken oluştuğunu öğrendim. Zevkle yaptıkça bu işi daha çok istedim. Başardığımı gördükçe daha çok yaptım. Ne mi yaptım bıkmamak ve zevk almak için:
  Karikatür okudum ingilizce. Anlamını öğrendikçe kelimelerin hoşuma gitti, daha çok okudum. Sonunda öyle bir sardım ki boş vakitlerimi hep komik hikayeler, karikatürler, çizgi diziler okumaya ayırdım. Artık internet de var. Çok şanslısınız, binlerce kaynağınız var. Örneğin, 9gag diye bir site var şu sıralar gençler hep orada takılıyor. Duymuşsunuzdur çoğunuz. Bilmeyenler de bakabilirler. Çok eğlenceli şeyler var ve hepsi ingilizce hepsi gündelik konular. Hem eğlenip hem de bedava ingilizce öğrenebilirsiniz. İngilizce altyazılı filmler izleyin. Hem ses hem yazı aynı dil olunca telafuzunuz gelişecektir. Cümleleri anlamlandırmaya başladığınızda ise işler daha kolay hale gelir. İngilizce müzik dinleyin. Arabesk ya da türkü hayranı değilseniz hoşunuza gidecek tarlar illa ki vardır ingilizce. Tarzınızı bulun ve dinlemeye başlayın.

basit şekilde ingilizce öğrenimi

Sonra anlamlarına bakın internetten. Ezberlemeye çalışın. Zaten dinledikçe ağzınıza takılacaktır. Bu gibi zevkli işlemler için yazdığım şu yazıya da göz atın: ingilizceyi zevkli yapmak. ve şu yazıya: ingilizce için yabancı dizi önerileri. Çeşitli internet siteleri var ingilizceyi öğretmeye yönelik. İnteraktif ve kolay yöntemlerle insanlara ingilizceyi sevdirmeye çalışan. Çeşitli oyunlar ve kelime bulmacaları bulunmakta. Bu tür sitelere yönelin. İngilizce online dershaneniz olsun. Online ingilizce kursunun seçimiyle ilgili detaylı konumuzu bu yazılarımızla anlatmaya çalışmıştık. Değişik ve güzel şeyle buldukça sıkılmayacağınızdan kesinlikle eminim. Şu zorunluluk zırvalığını boş verin gitsin, eğlenmenize bakın. Chat yapın yabancılarla, kitap okuyun, karikatür okuyun, müzik dinleyin. İngilizceyi hayatınızın içine sokun. O sizi değil siz onu yönetin. Neyden zevk alıyorsanız oraya doğru yönelin. Eminim ki ingilizce öğrenmenin zor olmadığını hatta mantığını çözdüğünde ne kadar basit olduğunu göreceksiniz. Yeter ki azim edin ve onu eğlenceli hale getirin. Herkese başarılar arkadaşlar. Yorum yapmayı unutmayın.